Bir önceki yazımızda uçağa binerken nelerden geçeceğimizi paylaştım, sırada uçağın içindeyken neler olduğunu anlatmak istediğim yazıya geldi sıra.
İlk Binişler
Biz uçağa ilk girişimizde genellikle kabin ekibinden görevliler bizleri karşılar.
Biz yolcular olarak yaptığımız her ne kadar sadece o seferde bizim için tahsis edilmiş koltuğa oturmaktan ve el çantalarımızı baş üstü dolaplarına yerleştirmekten ibaret olsa dâhi uçağın dış kesimlerinde valizlerin yerleştirilmesi ve iç kesiminde yolcuların yerleşmelerini sağlamak ve kapıların kapanmadan önce içeridekilerin sayılması gibi görevlilerin işleri vardır.
Sayımdan sonra kabin görevlilerinin baş üstü dolaplarını kapatmaları da vazifeleri arasındadır.
Bu süreç genelde kabin amirinin ve yerdeki uğurlayan görevlinin yolculardaki mutabakatıyla sona erer. Eğer yolcularda eksikler varsa havalimanında eksik yolcuların adları tellalla çağırılırlar, ancak büyük havalimanlarında bu hususun atlandığına çok şahit oldum.
Uçağın dışındaki görevliler işlerini bitirince pilot artık uçağın motorlarına gazı verir. Artık motorlar çalıştığı için uçağın dışında herhangi bir kimse bulunamaz.
Motor ve Kanat Testleri
Uçak bir çekici araç tarafından kapıdan ayrılıp taksileme yoluna geldiği zaman pilot uçağın motorlarına sırayla gazı verir. Önce motorun içindeki önce N1 şaftının dönmesiyle kazanılan ivmeden sonra N2 şaftı dönmeye başlar, sonra tam devirli döndüğü zaman günümüzün uçaklarında mevcut sağ ve sol motorların ve APU'nun orada kapatılması sonucu ve uçağın çevresindeki rüzgâr sayesinde küçük çaplı bir sarsıntı olabilir.
Motor testi sırasında kanatların kapakları da açılıp kapatılır, bu testlerin yapılması güvenlik ve sağlamlık açısından önemlidir, eğer pilot bu testlerde en küçük bir aksilik görürse o uçağı uçurmaz.
Taksileme
Testlerden sonra uçağımız yavaş yavaş bir karayolu taşıtı gibi pist başına doğru ilerlemeye başlar.
Bu esnada içeride uçakla seyahât kurallarının hatırlatılması faslı önce havayolunun ulusal diliyle sonra da uluslararası dil olan İngilizce olarak dâhili tellalla anlatılan bir ses kaydı duyulur ve kabin ekibi önce kemerlerin nasıl bağlanacağını ve acil çıkış kapılarının nerede olduğunu ses kaydına göre uygulamalı olarak gösterirler.
Bu esnada cep telefonlarımızı kapatmamız gerekir, çünkü bilgisayar sistemleri zarar görürler.
Buraya kadar son iki maddede anlattığım vazifelerin süresi genelde onbeş dakika kadar sürer.
Daha uzun sürerse nedeni uçağın dış temizlik yerine gelmiş demektir. Özellikle dışarıdaki hava sıcaklık farkı olan uçuşlarda gövdenin buzlanmaya karşı dışarıdan alkollü bir sıvıyla temizlenir ki bu da en fazla on dakika falan sürer.
Pist Başı
Büyük havalimanlarında genel olarak bir uçak iner bir uçak kalkar.
Uçak bu fasıldan sonra pist başına gelmiştir ve önündeki diğer uçakların hareketini bekler ki bu uçakların sayısı bazen oniki adedi bulabilir.
Ancak trafiği fazla olmayan havalimanlarında eğer o anda yaklaşan başka uçak yoksa ve inilecek havalimanı da gelen uçağı karşılamaya müsaitse taksilemeden sonra hemen hareket eder.
Uçaklar uçarken rüzgârı karşılarına almaları gerekir, eğer uçağı bir insan gibi düşünürsek rüzgâr göğüs tarafından esmelidir. Yoksa uçağın havalanması çok zordur.
Burada biz yolculara düşen görev emniyet kemerlerimizi bağlamaktır.
Bu esnada pilottan kabin ekibine kalkış için hazır olmaları komutu gelir.
"Cabin Crew Prepare For Take Off"
Komuttan sonra uçak olabildiğince hızla belli bir mesafe pistte ilerler ve havalanır.
Havalanma
Bu esnada eğer pencere kenarında oturuyorsanız gerek havalimanının çevresi gerekse bulutların üstüne erişinceye kadar güzel resimler çekebilirsiniz.
Bu havalanma faslında motor sesi oldukça fazladır, bu şekilde uçuş için gerekli yüksekliğe erişinceye kadar kemerleri çözmemenizi isterler.
Havalandıktan bir süre sonra pilottan yolculara bir açıklama yapılır, bu açıklamada inilen havalimanına kalan ulaşma zamanı ve hava sıcaklığı gibi bilgiler aktarılır.
Gökte
Yaklaşık onbeş dakika kadar süren havalanma faslından sonra motorların sesleri artık sivrisinek vızıltısı gibi duyulur içeriden.
Kemer ikaz ışıkları sönünce kabin ekibi ikramlara başlar, uçak ekranlarından uçuşun durumu ve yere oranla nerede olduğumuz gibi bilgileri izleyebilirsiniz.
Uçuş süresi boyunca yerdeki radarla ve uçağın pilotu arasında vaziyet konuşmaları devam eder ancak bunları biz duymayız ve bilmeyiz.
Cep telefonları ve tablet bilgisayarlar sadece uçak modunda kullanılabilir. Telefonlar tamamen açık bile olsalar gökyüzünde çekmez. (Denenmiştir.)
Uçak içi ikramların ölçüleri havayolunun kurallarına bağlıdır. Pegasus'un ikramları ücretli, Türk Hava Yolları'nın ve Atlas Jet'inkiler beleştir.
Her ne kadar şimdilerde kemerlerin bağlı olması kural olduysa dâhi kemerlerinizi çözebilir ve eğer sıkışmışsanız tuvalete gidebilirsiniz. Ancak uçak tuvaletleri çok dar ve rahatsız olduğu için pek tavsiye etmem.
Eğer dış manzara müsaitse yine resim çekmeye devam edebilirsiniz.
Gökte geçen süre inilecek havalimanının uzaklığına göre değişkenlik gösterir.
Hava Boşlukları
Genel olarak mevsimsel koşullara göre karşımıza çıkabilir, ancak kabin ekibinin söylediklerinden dışarı çıkmazsanız zararsız olarak atlatabilirsiniz.
Eğer hava boşluğuna yakalanırsanız uçak biraz sallanır ve aşağı inmeye başlar.
Yine de korkulacak bir şey yoktur çünkü her zaman olan bir şey değildir.
Yaklaşma
İnilecek havalimanına yaklaştığımız zaman yeniden kemer ikaz ışıkları yanar ve kabin amiri iniş için hazırlanmamızı ve tablaları kapatmamızı ve kemerlerimizi bağlamamızı söyler.
Uçak ise yavaş yavaş aşağı doğru süzülmeye başlar, eğer manzara müsaitse çok güzel resimler çekmeye müsaittir.
Eğer inilen havalimanı yoğunsa uçağın pist müsait oluncaya kadar havada tur atması olağandır, ancak genel olarak bütün uçuşlar kaydedildiği için ve her şey önceden plânlandığı için bu da norminâldir.
İniş
Aynen kalkışta olduğu gibi inişler de bir uçak kalkar bir uçak iner şeklinde ayarlanmıştır.
Bazen o anda inmekte olan uçakların fazlalığı inişi biraz geciktirebilir.
Yine kalkışta olduğu gibi iniş sırasında da uçak rüzgârı göğsüyle karşılamalıdır.
İnerken önce arka tekerlekler yere kondurulur, bundan on saniye kadar sonra ön tekerlek yere değer.
İnerken kanatların arka kapakları aşağı doğru açılır, yani motor testleri maddesinde açıkladığım kanatların kapaklarının testleri burada çalışması gerekir.
Taksileme
İndikten ve pistin sonuna eriştikten sonra bu sefer yeniden taksilenme süreci başlar.
Bu sürede telefonlar açılabilir ancak kemerlerin çözülmesi için uçağın tamamen durmasına kadar beklenmesini söylerler.
Bu taksilemenin hedefi ise müsait bir kapıya yaklaşmak içindir.
Uçak ise yurt içinden gelmişse "İç Hat" yurt dışından gelmişse "Dış Hat" bölümüne yanaşır.
Ancak uygun köprü yoksa veya havalimanında köprüler yoksa uçak açığa uygun bir yere park eder ve merdivenin dibine gelen otobüslerle yolcular geliş kapılarına getirilirler.
Uğurlama
Yine ilk binişteki gibi yolcular inerlerken de kabin ekibinden bir veya iki kişi yolcuları uğurlarlar.
İnerken baş üstü dolaplarında bir şeyimizi unutmamamız gerekir.
Eğer uçaktan kendi başına inemeyen yolcular varsa kabin ekibine bir haber verilince kabin ekibi onları da inmelerine yardımcı olacaklardır.
Bunlardan sonrası bir sonraki yazımızda olacak.
İlk Binişler
Biz uçağa ilk girişimizde genellikle kabin ekibinden görevliler bizleri karşılar.
Biz yolcular olarak yaptığımız her ne kadar sadece o seferde bizim için tahsis edilmiş koltuğa oturmaktan ve el çantalarımızı baş üstü dolaplarına yerleştirmekten ibaret olsa dâhi uçağın dış kesimlerinde valizlerin yerleştirilmesi ve iç kesiminde yolcuların yerleşmelerini sağlamak ve kapıların kapanmadan önce içeridekilerin sayılması gibi görevlilerin işleri vardır.
Sayımdan sonra kabin görevlilerinin baş üstü dolaplarını kapatmaları da vazifeleri arasındadır.
Bu süreç genelde kabin amirinin ve yerdeki uğurlayan görevlinin yolculardaki mutabakatıyla sona erer. Eğer yolcularda eksikler varsa havalimanında eksik yolcuların adları tellalla çağırılırlar, ancak büyük havalimanlarında bu hususun atlandığına çok şahit oldum.
Uçağın dışındaki görevliler işlerini bitirince pilot artık uçağın motorlarına gazı verir. Artık motorlar çalıştığı için uçağın dışında herhangi bir kimse bulunamaz.
Motor ve Kanat Testleri
Uçak bir çekici araç tarafından kapıdan ayrılıp taksileme yoluna geldiği zaman pilot uçağın motorlarına sırayla gazı verir. Önce motorun içindeki önce N1 şaftının dönmesiyle kazanılan ivmeden sonra N2 şaftı dönmeye başlar, sonra tam devirli döndüğü zaman günümüzün uçaklarında mevcut sağ ve sol motorların ve APU'nun orada kapatılması sonucu ve uçağın çevresindeki rüzgâr sayesinde küçük çaplı bir sarsıntı olabilir.
Motor testi sırasında kanatların kapakları da açılıp kapatılır, bu testlerin yapılması güvenlik ve sağlamlık açısından önemlidir, eğer pilot bu testlerde en küçük bir aksilik görürse o uçağı uçurmaz.
Taksileme
Testlerden sonra uçağımız yavaş yavaş bir karayolu taşıtı gibi pist başına doğru ilerlemeye başlar.
Bu esnada içeride uçakla seyahât kurallarının hatırlatılması faslı önce havayolunun ulusal diliyle sonra da uluslararası dil olan İngilizce olarak dâhili tellalla anlatılan bir ses kaydı duyulur ve kabin ekibi önce kemerlerin nasıl bağlanacağını ve acil çıkış kapılarının nerede olduğunu ses kaydına göre uygulamalı olarak gösterirler.
Bu esnada cep telefonlarımızı kapatmamız gerekir, çünkü bilgisayar sistemleri zarar görürler.
Buraya kadar son iki maddede anlattığım vazifelerin süresi genelde onbeş dakika kadar sürer.
Daha uzun sürerse nedeni uçağın dış temizlik yerine gelmiş demektir. Özellikle dışarıdaki hava sıcaklık farkı olan uçuşlarda gövdenin buzlanmaya karşı dışarıdan alkollü bir sıvıyla temizlenir ki bu da en fazla on dakika falan sürer.
Pist Başı
Büyük havalimanlarında genel olarak bir uçak iner bir uçak kalkar.
Uçak bu fasıldan sonra pist başına gelmiştir ve önündeki diğer uçakların hareketini bekler ki bu uçakların sayısı bazen oniki adedi bulabilir.
Ancak trafiği fazla olmayan havalimanlarında eğer o anda yaklaşan başka uçak yoksa ve inilecek havalimanı da gelen uçağı karşılamaya müsaitse taksilemeden sonra hemen hareket eder.
Uçaklar uçarken rüzgârı karşılarına almaları gerekir, eğer uçağı bir insan gibi düşünürsek rüzgâr göğüs tarafından esmelidir. Yoksa uçağın havalanması çok zordur.
Burada biz yolculara düşen görev emniyet kemerlerimizi bağlamaktır.
Bu esnada pilottan kabin ekibine kalkış için hazır olmaları komutu gelir.
"Cabin Crew Prepare For Take Off"
Komuttan sonra uçak olabildiğince hızla belli bir mesafe pistte ilerler ve havalanır.
Havalanma
Bu esnada eğer pencere kenarında oturuyorsanız gerek havalimanının çevresi gerekse bulutların üstüne erişinceye kadar güzel resimler çekebilirsiniz.
Bu havalanma faslında motor sesi oldukça fazladır, bu şekilde uçuş için gerekli yüksekliğe erişinceye kadar kemerleri çözmemenizi isterler.
Havalandıktan bir süre sonra pilottan yolculara bir açıklama yapılır, bu açıklamada inilen havalimanına kalan ulaşma zamanı ve hava sıcaklığı gibi bilgiler aktarılır.
Gökte
Yaklaşık onbeş dakika kadar süren havalanma faslından sonra motorların sesleri artık sivrisinek vızıltısı gibi duyulur içeriden.
Kemer ikaz ışıkları sönünce kabin ekibi ikramlara başlar, uçak ekranlarından uçuşun durumu ve yere oranla nerede olduğumuz gibi bilgileri izleyebilirsiniz.
Uçuş süresi boyunca yerdeki radarla ve uçağın pilotu arasında vaziyet konuşmaları devam eder ancak bunları biz duymayız ve bilmeyiz.
Cep telefonları ve tablet bilgisayarlar sadece uçak modunda kullanılabilir. Telefonlar tamamen açık bile olsalar gökyüzünde çekmez. (Denenmiştir.)
Uçak içi ikramların ölçüleri havayolunun kurallarına bağlıdır. Pegasus'un ikramları ücretli, Türk Hava Yolları'nın ve Atlas Jet'inkiler beleştir.
Her ne kadar şimdilerde kemerlerin bağlı olması kural olduysa dâhi kemerlerinizi çözebilir ve eğer sıkışmışsanız tuvalete gidebilirsiniz. Ancak uçak tuvaletleri çok dar ve rahatsız olduğu için pek tavsiye etmem.
Eğer dış manzara müsaitse yine resim çekmeye devam edebilirsiniz.
Gökte geçen süre inilecek havalimanının uzaklığına göre değişkenlik gösterir.
Hava Boşlukları
Genel olarak mevsimsel koşullara göre karşımıza çıkabilir, ancak kabin ekibinin söylediklerinden dışarı çıkmazsanız zararsız olarak atlatabilirsiniz.
Eğer hava boşluğuna yakalanırsanız uçak biraz sallanır ve aşağı inmeye başlar.
Yine de korkulacak bir şey yoktur çünkü her zaman olan bir şey değildir.
Yaklaşma
İnilecek havalimanına yaklaştığımız zaman yeniden kemer ikaz ışıkları yanar ve kabin amiri iniş için hazırlanmamızı ve tablaları kapatmamızı ve kemerlerimizi bağlamamızı söyler.
Uçak ise yavaş yavaş aşağı doğru süzülmeye başlar, eğer manzara müsaitse çok güzel resimler çekmeye müsaittir.
Eğer inilen havalimanı yoğunsa uçağın pist müsait oluncaya kadar havada tur atması olağandır, ancak genel olarak bütün uçuşlar kaydedildiği için ve her şey önceden plânlandığı için bu da norminâldir.
İniş
Aynen kalkışta olduğu gibi inişler de bir uçak kalkar bir uçak iner şeklinde ayarlanmıştır.
Bazen o anda inmekte olan uçakların fazlalığı inişi biraz geciktirebilir.
Yine kalkışta olduğu gibi iniş sırasında da uçak rüzgârı göğsüyle karşılamalıdır.
İnerken önce arka tekerlekler yere kondurulur, bundan on saniye kadar sonra ön tekerlek yere değer.
İnerken kanatların arka kapakları aşağı doğru açılır, yani motor testleri maddesinde açıkladığım kanatların kapaklarının testleri burada çalışması gerekir.
Taksileme
İndikten ve pistin sonuna eriştikten sonra bu sefer yeniden taksilenme süreci başlar.
Bu sürede telefonlar açılabilir ancak kemerlerin çözülmesi için uçağın tamamen durmasına kadar beklenmesini söylerler.
Bu taksilemenin hedefi ise müsait bir kapıya yaklaşmak içindir.
Uçak ise yurt içinden gelmişse "İç Hat" yurt dışından gelmişse "Dış Hat" bölümüne yanaşır.
Ancak uygun köprü yoksa veya havalimanında köprüler yoksa uçak açığa uygun bir yere park eder ve merdivenin dibine gelen otobüslerle yolcular geliş kapılarına getirilirler.
Uğurlama
Yine ilk binişteki gibi yolcular inerlerken de kabin ekibinden bir veya iki kişi yolcuları uğurlarlar.
İnerken baş üstü dolaplarında bir şeyimizi unutmamamız gerekir.
Eğer uçaktan kendi başına inemeyen yolcular varsa kabin ekibine bir haber verilince kabin ekibi onları da inmelerine yardımcı olacaklardır.
Bunlardan sonrası bir sonraki yazımızda olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder